Galatasaray

Spor yazarları Kayserispor-Galatasaray maçını değerlendirdi

LEVENT TÜZEMEN – KAYBETMEDİĞİ İÇİN SEVİNSİN

Lucas Torreira dönmediği sürece Galatasaray’ın oyun ritmi asla yerine oturmaz. Eğer Lucas kulübedeyse bana göre oynayacak demektir. Eğer oynamıyorsa Okan Buruk bir açıklama yapmalıdır. Çünkü Torreira, savunmayı rahatlattığı gibi hücum hattının çok fazla geriye gelmeden baskılı oynamasını sağlıyor.

Torreira’sız Galatasaray kaptansız uçağa benziyor. Ayrıca Okan Buruk bir kez daha Kayseri sendromunu yaşadı. Geçen sezon Mertens ile Kazımcan’ı arka arkaya oynatmış, Onur ve Ramazan Galatasaray’ın sol tarafını koridor yapmış ve Kayserispor kazanmıştı.

Okan hocanın aklı öyle karışıktı ki maç boyu müthiş top kayıpları yapan Berkan ile adam bile geçemeyen, kale önünde inanılmaz pozisyonlar harcayan, rakiple girdiği mücadeleleri bile kazanamayan Barış Alper’e tahammül etmesi şaşırtıcıydı.

Kerem Aktürkoğlu, bu takımın yıldızı ama bir maçta kötü oynama hakkı var diye düşünüyorum. Üstelik Avrupa’da Yunus girdikten sonra etkili olmuş, Galatasaray’ın hücum gücüne katkı sağlamıştı. Barış’ın yerine Yunus’u almamak, Kerem’in daha fazla yıpranmamasını engellememek Okan hocanın zaafıydı.

Maça sol bekte Dubois ile başladı, sonra oyuna Angelino’yu aldı. Madem Angelino oynayacaktı, yeni transfer olarak neden ilk 11’de başlamadı. Zaha’nın tam hazır olmadığını gördüm. Kerem Demirbay da çok ağır oynuyor, Galatasaray’ı ön tarafa geç taşıyor. Demirbay bu performansıyla asla Mertens’i kesemez.

Icardi, Galatasaray’a gelirken yönetimden güçlü bir kadro talep etmişti. Arjantinli yıldıza bir kez kafa topu geldi, onu da kaleci Bilal çıkardı.

Ayrıca Kerem ile Icardi’nin çok iyi anlaştığını biliyoruz. Kerem’i, Zaha kenarda oynayacak diye ortaya almak hiç işe yaramadı. Oysa Kerem kanatta Icardi’ye daha etkili paslar atabiliyor. Okan hoca bir puan aldığına üzülmesin, kaybetmediğine sevinsin.

ERMAN TOROĞLU – UÇAKLAR TAHTAYA TAKILDI!

Transfer ayının başladığından bugüne kadar devamlı uçak indiren takım Galatasaray. Dün gece bu uçakları çok indiren takımın karşısında, transfer tahtası kapalı olan bir takım vardı. Tahta kapalı ama uçaklar o tahtayı geçemediler.

Bu yazıyı yazmaya başladığımda dakika 86’ydı. Kayserispor’un taktiği belli. Ceza sahasını terk etmiyor, orta sahayı da geçmiyordu. Fırsat buldukça kontratağa çıkıyorlar. Peki böyle bir takıma karşı rakibin ne yapması lazım? Aut çizgisine inecek, şut atacak, verkaç yapacak, çalım atacak ceza alanı civarında. Peki Galatasaray bunların hangisini yaptı? Şut atmaya kalktılar atamadılar. Aut çizgisine inmeye kalktılar yapamadılar. Verkaç yapmaya kalktılar yapamadılar. Hücum ettiler gözüktüler ama yaptıkları hücum yalandı.

Kimse kusura bakmasın bu kadar transferden sonra “Yedek kulübesi de neredeyse bir takım” diyorsan bu takımın daha farklı futbol oynaması gerekirdi. Galatasaray oynuyor gözüktü o kadar. Oynayamadı veya Kayseri oynatmadı.

Kayserispor kalecisi ben kendime çok hakimim havası veriyor ama bu tarz oynamaya devam ederse birkaç maç sonra bu takımı yakar. Rahat oynamak başka futbol ukalalığı yapmak başka. Çünkü sen son adamsın yapacağın en ufak hatada takımını da yakarsın.

Herkes şunu diyebilir; sezonun ilk maçı. İyi tamam da Galatasaray Avrupa’da kaç tane maç oynadı? Rakipleri Kayserispor’dan daha zayıftı. Ama ne olursa olsun maç yapmak önemli bir olaydır. Yani Galatasaray resmi hem de eleme maçı oynayarak geldi. Kayserispor özel maçlar oynayarak geldi.

Ancak şu var, sezon başı telafi ederiz, edebilirlerse! Bu sene Galatasaray ve Fenerbahçe, diğerlerine göre transferle makası açtılar. Bakalım bu makas lige yansıyacak mı ama futbol sahada oynanıyor, uçak indirmekle olmuyor veya çilekle kirazla da olmuyor. Onları çok konuşur hava yaparsan çileği, kirazı değil ayvayı yersin.

SERKAN KORKMAZ – ORTA SAHA

Galatasaray’ın Okan Buruk nezdindeki ideal 11’i dün akşam Kayseri’de sahne alan değildi kuşkusuz. Yine de üç tane Avrupa maçı oynamış son şampiyonu ideal 11’ine hayli yakın bir kadroyla oynadığı maçta zorlanması çok dikkat çekiciydi.

Belli ki Okan Buruk, rotasyonu Slovenya rövanşına ötelemişti. Ben bu zorlanmanın Galatasaray’ın eksiklerinden veya yorgunluğundan çok iki sezondur aynı kadroyla oynayan Kayserispor’un dirayetinden kaynaklandığını düşünüyorum. Keza üç Türk oynatma zorunluluğu olmasa bile Abdülkerim, Barış ve Kerem’in 11’de yer alması kimse için sürpriz değildi. Berkan’sa formu beğenildiği için sahadaydı. Kayseri tehditkardı, Galatasaray’sa pozisyon üretiyordu ama ilk yarı golsüz geçildi.

Oliveira ilk yarıdaki dağınık görüntüsünü bir nebze toparlayıp 56’da Icardi ve Angelino girince sarı kırmızılı taraftarın galibiyete olan inancı bir kat daha artmıştı. Torreira’nın yokluğuyla orta sahanın defoları çok daha belirgindi. Bu sebeple 70’de Zaha’yla birlikte oyuna giren Demirbay’ın performansı pek çok kişi gibi beni de meraklandırmıştı.

İlk maç için “kalitesini ortaya koydu” demek mümkün. Bu oyuncunun bu sezonki performansı (orta sahaya başka transfer yapılmayacaksa) sarı kırmızılıların kaderinde son derece belirleyici olacak; sabırlı olmak şart (tıpkı Zaha gibi). Mertens, Oliveira, Bakambu ve Dubois artık yedekler arasındaydı ve bu futbolculardan en az ikisi bir süre daha oradan çıkmakta hayli zorlanacaktı.

Şampiyon takımın sempatizanları en çok etkili ve sert bi kafa vuruşuyla rakip kaleyi yoklayan Icardi’den bir şeyler bekliyordu. Bitime 10 dakika kadar kala Okan hoca son koz olarak Barış’ın yerine Halil’i sahaya sürdü. Geçen sezon başında da skor bulmakta zorlanan Cimbom için ilk haftalar belli ki çok zor geçecek. Sıradaki Trabzon maçında da puan kaybı yaşanırsa Okan hoca desteyi karıp kağıtları yeniden dağıtmak zorunda kalacak.

Kaynak

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu